Yaklaşık kırk yıl öncesine kadar anne-babalar çocuklarını okullara kaydettirirken,
“Hocam, eti senin kemiği benim, artık bu çocuk sizin; onu istediğiniz gibi biçimlendirin.” derlerdi.
Günümüz ana-babası artık  okur yazar, hatta en az lise, bir çoğu da yüksek öğrenim mezunu. Dolayısıyla bu eski anlayış artık geçerli değil. Bir başka yanlış anlayış da, “çocuklarla ilgilenmek annenin işidir.” yaklaşımıdır. Sanki babanın yalnızca çalışıp para kazanmaktan başka bir sorumluluğu yokmuş gibi.
Okulda geçen 7-8 saatlik bir süre içinde çocuğun yeniden biçimlenmesi artık mümkün değildir.
Her tür konfora sahip ailelerin artık çocuklarıyla çok yakından ilgilenmek zorunluluğu vardır. 
Teknolojinin son hızla ilerlediği çağımızda çocukların yeniden biçimlendirilmesi ancak ailelerin yeniden eğitilmesi ile mümkün olacaktır.                
İnternet dünyasında öğrenmeyi kolaylaştırıcı, gelişime yatkın pek çok bilgi ve uygulamanın yanında, adına “siber zorbalık diyebileceğimiz, olumsuz birçok şey de bulunmaktadır.
Bir yanda toplumu alabildiğince olumsuz yönde etkileyen görüntülü, yazılı, fotoğraflı yayın araçları; diğer yanda her türlü ahlak sınırlarını aşan sitelerle dolu bir sanal dünyadır bu.
Ülkemizde 1980’den bu yana yaygınlaşan görüntülü yayın araçları insanlarımızın değer yargılarını büyük ölçüde değiştirme konusunda çok başarılı olmuştur. “İyi ki okumadık yoksa şimdi bu bulunduğumuz konumda olamazdık.” diyebilenler tarafından neredeyse işgale uğramış bir medya gücü evlerimizin içindedir. 

İŞTE BU CEHALET SALDIRISINA KARŞI EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUKLARLA BİRLİKTE ANA-BABALARI DA EĞİTMEK SORUMLULUĞU DUYMAK ZORUNDADIR... 

“OLUMLU ANA-BABALIK, HOLISTIC EDUCATION (EĞİTİMDE İNSAN BOYUTU), HOMESCHOOLING (EV OKULU) gibi yeni yaklaşımlar tartışılmaktadır. Okulları, "insanla ilgilenen bir topluluk" haline getirebilmek için çaba göstermektedir ilerlemiş ülkeler.
Pablo Picasso’nun «TÜM ÇOCUKLAR SANATÇI DOĞAR» sözü tam da burada karşılık bulmaktadır.
Okulları yeniden tasarlamak gerekmektedir: Bunun için, öğretmenlerin geleneksel misyonlarını aşması; anne-babaların okulla daha çok ilgilenmeleri; okullarla ebeveynlerin arasında iletişim, işbirliği ve tutarlılığın sağlanması gerekmektedir.
BASEK Batıanadolu Okulları, bu farkındalıkla gerek rehberlik servisimizin ebeveynlere yönelik bilgilendirme çalışmalarıyla, gerekse okul yöneticilerimizin bireysel görüşmeleri ya da toplu haldeki konferanslarıyla velilerimizi bilinçlendirecek sistematik bir çalışma yürütmektedir. 
Olumlu Anne-babalık konusunda küçük tavsiyelerle siz değerli velilerimize seslenerek yazımızı sonlandıralım.

•    BİRLİKTE OLDUĞUNUZ ANLARDA  SAMİMİ OLUN VE BU ZAMANI DOĞAL  DAVRANIŞLAR  SERGİLEYEREK DEĞERLENDİRİN.

•    DAVRANIŞLARINIZLA ÖRNEK OLUN BOŞ YERE KONUŞMAYIN.

     
•    ÇOCUKLARA KENDİLERİNİ GÜÇLÜ HİSSEDECEKLERİ DOĞRU YOLU GÖSTERİN.

•     ÇATIŞMADAN KAÇININ.

•    ÇOCUĞUNUZU O ANDA YAPMIŞ OLDUĞU DAVRANIŞLA YARGILAYIN, 
      KİŞİLİĞİNİ RENCİDE ETMEYİN.
 
•    AYNI ANDA HEM KİBAR HEM DE KARARLI OLUN. 

•    YARATICILIĞI GELİŞTİRECEK HER FIRSATI DEĞERLENDİRİN.

•    HER ŞEYDEN ÖNEMLİSİ ANLAYIŞLI OLUN.

•    ŞİDDET BULAŞICIDIR, UNUTMAYALIM.